PUSULA DERGİSİ MART 2025 SAYISI – BESLENME BİLİMİ

Share

REFEEDİNG SENDROMU

POTANSİYEL ÖLÜMCÜL SENDROM

Refeeding (yeniden beslenme) sendromu uzun süren açlık veya yetersiz beslenmenin ardından hızlı başlayan “normal” beslenmeye geçiş sonucunda, elektrolit ve metabolik bozuklukların eşlik ettiği, hayatı tehdit eden, ciddi bir tablodur. Bu değişimler hormonal ya da metabolik birçok değişikliğe yol açarak ciddi komplikasyonlara yol açar. Yeniden beslenme sendromu potansiyel ölümcül bir sendrom olarak ifade edilir. Bu sendrom başlangıçta biyokimyasal bulgularla tespit edilebilir. Ayırt edici özelliği ise hastanın kanındaki fosfat değerlerinin düşerek hastada ”hipofosfatemi” gelişmesidir.Tabloya özellikle hipofosfatemi, hipokalemi ve hipomagnezemi gibi elektrolit bozukluklarının yanı sıra B1 gibi vitamin düzeylerinde azalma, sıvı dengesizliği ve tuz tutulumu da eşlik edebilir. Oluşan dengesizlikler kardiyak, nörolojik yan etkiler, bozulmuş organ fonksiyonları hatta ölüme sebep olabilir. En önemli önleme veya koruma yöntemi farkında olmak, riskli hastalarda yeterli önlemleri almaktır.

Refeeding Sendromu Neden Oluşur ?

· Büyük bir ameliyat nedeniyle metabolik olarak strese giren ve birçok ardışık gün boyunca çok az düzeyde besin alımı alan bireyler refeeding sendromu riski altındadır. Beslenmeye başlandıktan sonraki dört gün içinde ortaya çıkarak sıvı ve elektrolit dengesizliği sonucu hematolojik komplikasyonların gelişmesine yol açabilir. · Oruç sırasında vücudun ana yakıt kaynağı değişerek karbonhidratlar yerine yağ ve proteinler kullanılır.Uzun süren açlık durumu sonucu kas gibi protein kaynaklarından gelen amino asitler ana enerji kaynağı olarak kullanılır. Temel enerji kaynağının değişmesi sonucu hormonel bozukluklar oluşabilir.

· Anoreksiya nervoza gibi anorektik bireyler, kilo kaybı takıntısı nedeniyle uzun süreli yetersiz beslenebilir. Yetersiz kalori alımından sonra tekrar normal şekilde yemeye başlanırsa, refeeding sendromunun ortaya çıkma riski artabilir.

· Belirgin ve hızlı kilo kaybı olan obez hastalar, özellikle hızlı kilo kayıpları için yapılan duodenal switch gibi mide operasyonları sonrası risk oldukça yükselmektedir.

· İrritabl bağırsak sendromu olan bireyler ve Kwashiorkor-Marasmus sendromları olan bebekler de risk altındadır.

Refeeding Sendromu Belirtileri Nelerdir?

Yeniden beslenme sendromuna bağlı olarak yalnızca kişinin sindirim sistemi değil diğer organ ve sistemleri de etkilenir. Enerji sentezinde sorunlar oluşabilir.

*Yorgunluk, *Güçsüzlük, *Konfüzyon (Patolojik derecede zihin bulanıklığı),* Nefes almada güçsüzlük,

*Yüksek kan basıncı,* Kasılma nöbetleri,* Kalpte ritim bozuklukları (aritmi)

Refeeding Sendromu Tedavisi Nasıldır?

-1. ve 3.gün: Enerji takviyesi 10 kcal/kg/gün ile başlanmalı ve yavaşça 15 kcal/kg/güne arttırılmalıdır. Bu süreçte karbonhidrat oranı %50-60, yağ oranı %30-40, protein oranı %15-20 olmalıdır. Refeeding sendromu elektrolit replasmanı için bazal değer ölçülerek 4-6 saatte bir tekrarlanmalıdır. Ardından günde 1 kez olacak şekilde takip yapılmalıdır.

– 4.ve 6. günde: Enerji takviyesi 10-20 kcal/kg/gün ile arttırılarak devam edilir. Bu süreçte karbonhidrat oranı %50-60, yağ oranı %30-40, protein oranı %15-20 olmalıdır.

– 7.ve 10.günde: Enerji takviyesi 20-30 kcal/kg/gün ile devam edilmelidir. Bu süreçte karbonhidrat oranı %50-60, yağ oranı %30-40, protein oranı %15-20 olmalıdır. Demir desteği 7.günden itibaren başlanmalıdır.

                                                                                                              DOĞA KASAP

Comments are closed.